Ne aşırı yüceltelim ne de hakaret edelim

Osmanlı padişahı 2. Abdülhamid vefatının 93 yılında bir programla anıldı. Abdülhamit'i anlatan Prof. Dr. Vahdettin Engin, "II. Abdülhamit döneminin yanlış bilgilerle insanlarımıza aktarılması tarih ilmi açısından büyük talihsizliktir. Geleceğe iyi bir perspektifle bakmak ancak yakın geçmişi doğru bilmekten geçer." dedi.

II. Abdülhamit, Vefatının 93. yılında Fatih Belediyesi Ali Emiri Kültür Merkezi'nde anıldı. Programda tarihçiler Prof. Dr. Vahdettin Engin ile Doç. Dr. Erhan Afyoncu' katılımcılara Abdülhamit'i anlattı.

33 yıllık iktidarı döneminde II. Abdülhamit'in doğuştan gelen yeteneklerle devleti ayakta tuttuğunu anlatan Afyoncu, "Elmalı, Akif, Said Nursi gibi dini hassasiyeti olan insanların bile O'nu anlamada zorlandıkları bir dönem olduğunu" söyleyerek Abdülhamit'e zamanında karşı olan birçok şahsiyetin sonradan hatalarını itiraf ettiklerini kaydetti.

II. Abdülhamit'e haksızlık edildiği anlaşılmaya başlandı

Prof. Dr. Vahdettin Engin ise son zamanlarda Osmanlı'ya özellikle de II. Abdülhamit'e karşı olumsuz bakışların değişmeye başlamasını sevindirici bir gelişme olarak değerlendirdi. Engin Türkiye Tarihinin yakın döneminin yanlış tanıtılmasının gelecek perspektifini olumsuz yönde etkilediğini belirterek, "II. Abdülhamit döneminin yanlış bilgilerle insanlarımıza aktarılması tarih ilmi açısından büyük talihsizliktir.

Osmanlı kurumlarıyla, kültürüyle Türkiye Cumhuriyetine intikal etmiştir. Geleceğe iyi bir perspektifle bakmak ancak yakın geçmişi doğru bilmekten geçer. II. Abdülhamit'e iade-i itibar verilirken onu aşırı yüceltmeler de başka bir yanlışa düşmek olur. Bizim gibi zaafları olan bir insandı. Hayatını ya suikasta uğrayacağım ya da indirileceğim gerginliği içinde geçirdi. Siyasetinde kadrolaşmasını Sadakati Liyakatin önüne alarak yaptı" dedi.

Makedonya'yı bile kurtaramadılar

İttihat ve Terakki mensuplarının Makedonya'yı gözden çıkaracağı gibi bir inanç taşıdıklarını ifade eden Engin, "O'nun zamanında Osmanlı toprakları dahilinde olan Makedonya, 1909 yılında İttihat ve Terakki'nin yönetimi ele geçirmesinden sonra elden çıktı. Sadece Makedonya değil Balkanlar da elden gitti. İttihat ve Terakki subaylarının tamamına yakını genç yaşlarında hayatlarını kaybetti. Talihe bakın ki İttihat ve Terakki mensubu bu subayların bir kısmı II Abdülhamit'in kucağında, mezarının yanı başında yatıyor." şeklinde konuştu.

Osmanlıyı savaşa sokmak istemiyordu

Engin Osmanlı'yı I. Dünya Savaşı'na sokan İttihat ve Terakki'nin aksine II. Abdülhamit'in savaşa girme düşüncesi olmadığını şöyle anlattı: "II. Abdülhamit büyük devletlerin ileri de büyük bir savaşa tutuşacaklarını kestiriyordu. Planı Osmanlıyı savaşa sokmayarak, savaşta yıpranan taraflar karşısında yıpranmamış olarak tutmak istiyordu. Ama bu planı İttihat ve Terakki gibi kısır görüşlü, toy gençler sayesinde dumura uğradı. Osmanlıyı savaşa sokanlar onun sonunu da getirdiler."


Konular