Cennet Mekân Sultan Abdûlhamih Han'ın Evliyalığı...
Olayı "bizzat yaşayan" adam...; Mahmud Allahverdi anlatıyor:
Ben Osmanlı Devleti'nin baş şehri İstanbul'da doğdum. Babam, memuriyeti sebebi ile orda görevli bulunuyordu. Ne var ki, geçirdiğim bir hastalık sonucu dilim tutulmuş, konuşma yeteneğimi kaybetmiş idim. Hiç konuşamıyor, el kol işareti ile maksadımı anlatmaya çalışıyor idim. Babam buna çok üzülüyordu... Gitmedik doktor, hoca bırakmadı, ama hiçbiri de fayda etmedi.
Bir gün yaşlı bir komşumuz geldi dedi ki:
-"Seni görüyorum, çok üzülüyorsun. Bir baba için, oğlunun bu durumda olmasından üzücü bir şey yoktur. Sana bir çare söyleyeceğim, dediğimi yap.
Babam ümid ile gözlerini açtı, dinlemeye başladı.
Komşumuz dedi ki:
-"yarın şu yoldan Sultan II. Abdülhamid geçecek, ne yapıp yap oğlunu mutlaka karşısına çıkar ve O'na dua ettir. Osmanlı Sultanları'nda yedi evliya kuvveti vardır, ola ki şifa bula.
Bu tavsiye, babamın aklına iyice yatmış olacak ki söylenen saatte yolun üzerine çıktık, ümit ile beklemeye başladık. Az sonra yaylı araba göründü, ama bizim O'na yaklaşmamız mümkün değil idi. Izdiham çok fazla idi. Uzakta kalışımıza çok üzüldük. Fayton hizamıza gelince, beklenmedik bir olay yaşandı. Ansızın durdu, içeriden başını uzatan Sultan, bize doğru bakarak seslendi:
-"Efendi! Çocuğu getir, çocuğu!
Şaşırdık. Babam heyecan ile elimden çekerek beni arabanın yanına götürdü, elimden tutup yukarı çıkardılar. Sultan, yanaklarımı okşadı, bir şeyler okuyor gibi idi. Az sonra bana:
-"Beni tanıyor musun, ben kimim? Diye sordu.
Benim dilim tutuktu cevap vermem imkânsızdı. Ama bir şeyler hisseder gibi oldum. Birden dilim çözüldü, cevap verdim.
-"Sen bizim padişahımızsın!"
Babam Allah Allah diyerek feryadı bastı. Beni aşağı indirdiler. Bundan sonra bülbül gibi konuşmaya devam ettim.
İşte evladım, bu olay bir işitme falan değil, bir yaşamadır. Sakın ola ki Osmanlı Sultanları aleyhine konuşmayasın. Onlarda gerçekten yedi evliya derecesi vardı. Dilimin açılmasına sebep, Sultan'ın duasıdır.
Ben Osmanlı Devleti'nin baş şehri İstanbul'da doğdum. Babam, memuriyeti sebebi ile orda görevli bulunuyordu. Ne var ki, geçirdiğim bir hastalık sonucu dilim tutulmuş, konuşma yeteneğimi kaybetmiş idim. Hiç konuşamıyor, el kol işareti ile maksadımı anlatmaya çalışıyor idim. Babam buna çok üzülüyordu... Gitmedik doktor, hoca bırakmadı, ama hiçbiri de fayda etmedi.
Bir gün yaşlı bir komşumuz geldi dedi ki:
-"Seni görüyorum, çok üzülüyorsun. Bir baba için, oğlunun bu durumda olmasından üzücü bir şey yoktur. Sana bir çare söyleyeceğim, dediğimi yap.
Babam ümid ile gözlerini açtı, dinlemeye başladı.
Komşumuz dedi ki:
-"yarın şu yoldan Sultan II. Abdülhamid geçecek, ne yapıp yap oğlunu mutlaka karşısına çıkar ve O'na dua ettir. Osmanlı Sultanları'nda yedi evliya kuvveti vardır, ola ki şifa bula.
Bu tavsiye, babamın aklına iyice yatmış olacak ki söylenen saatte yolun üzerine çıktık, ümit ile beklemeye başladık. Az sonra yaylı araba göründü, ama bizim O'na yaklaşmamız mümkün değil idi. Izdiham çok fazla idi. Uzakta kalışımıza çok üzüldük. Fayton hizamıza gelince, beklenmedik bir olay yaşandı. Ansızın durdu, içeriden başını uzatan Sultan, bize doğru bakarak seslendi:
-"Efendi! Çocuğu getir, çocuğu!
Şaşırdık. Babam heyecan ile elimden çekerek beni arabanın yanına götürdü, elimden tutup yukarı çıkardılar. Sultan, yanaklarımı okşadı, bir şeyler okuyor gibi idi. Az sonra bana:
-"Beni tanıyor musun, ben kimim? Diye sordu.
Benim dilim tutuktu cevap vermem imkânsızdı. Ama bir şeyler hisseder gibi oldum. Birden dilim çözüldü, cevap verdim.
-"Sen bizim padişahımızsın!"
Babam Allah Allah diyerek feryadı bastı. Beni aşağı indirdiler. Bundan sonra bülbül gibi konuşmaya devam ettim.
İşte evladım, bu olay bir işitme falan değil, bir yaşamadır. Sakın ola ki Osmanlı Sultanları aleyhine konuşmayasın. Onlarda gerçekten yedi evliya derecesi vardı. Dilimin açılmasına sebep, Sultan'ın duasıdır.
Konular
- Enver Paşa ve Birinci Dünya Savaşı
- Olumsuz kampanya
- Birinci Dünya Savaşı'na kimin yüzünden girdik?
- Denize düşen yılana sarılır
- Sarıkamış Harekâtı'nın doğurduğu sonuçlar
- Sarıkamış'tan sonra
- Sonuç olarak
- BENZET; AMA ASLÂ BENZEME
- BİR HİKMET BİR KERAMET
- Silah fabrikalarımı kimler havaya uçurdu
- Tayland'ın başkenti Bangkok'taki cami
- Ermeniler 2 milyon Müslüman Osmanlı’yı katletti
- Ermeni Sorunu
- FORMADAKİ AY-YILDIZ'IN MÜTHİŞ SIRRI
- OSMANLI HANEDANININ SERENCAMESİ
- Abdulhamid Döneminde ilkler
- İngilizler Abdülhamid'i neden sevmezdi?
- Abdulhamid hakkındaki iddialar
- Bavê Kurdan: Abdülhamid uğruna ayaklanan Kürtler
- Osmanlı sarayında elektrikli araba
- Eğer tavizler verilmeseydi
- SULTAN II. ABDÜLHAMİT'İN HAYATI FİLM OLUYOR
- SENİN İSTİFA ETTİRDİĞİNİ BİZ DE İSTİFA ETTİRDİK !!!
- Türklerin sosyal medya ile imtihanı
- OSMANLIYI YIKAN AZINLIK OKULLARI
- Gezi Parkı olayları 31 Mart'a benziyor
- Cennet Mekân Sultan Abdûlhamih Han'ın Evliyalığı...
- 'Türkiye son 300 yıldır hiç böyle güçlü olmamıştı'
- Kamus-ı Osmani - Osmanlıca Sözlük
- Lugat-ı Naci - Osmanlıca sözlük