SULTAN ll. ABDÜLHAMİD VE SALÂHUDDÎN İBN-Ü MEVLÂNÂ SİRÂCÜDDÎN (K.S.)

Özbekistan'ın Nemangan şehrine bağlı Tus kasabasından olan Salâhuddin ibnü Mevlana Sirâcüddîn (k.s.) hazretleri birçok kere İstanbul'a gelmiş ve Sultan II. Abdülhamid Hân'la görüşmüştür.

Kendisine Nakşibendî usûlünü öğretmiş ve siyâsî mevzûlarda da tavsiyelerde bulunmuştur.

Târihe 31 Mart vak'ası olarak geçen ve Sultan Abdülhamid'i tahttan indirmek için Selanik'ten yola çıkan Hareket Ordusu'nun İstanbul'a gelmesinden önce Sultan II. Abdülhamid'e "Bunlara karşı koyma. Önce durdurabilirsin; fakat bu ittihatçılar ve masonlar arkalarında bulunan İngiliz ve Rus desteği ile daha güçlü olarak karşına çıkarlar. Müslümanlar için çok daha kötü olur. Daha çok Müslüman kanının akmasına sebep olursun." şeklinde tavsiyede bulunmuştur.

Sultan II. Abdülhamid Hân zaman zaman Türkistan'a nasîhat heyetleri gönderiyordu. Bunlar en az beş yıl Türkistan'da dolaşarak halkın birlik içerisinde olması için nasihatlerde bulunuyor ve bilhassa dînî yönden irşad ediyordu. Heyet, vazîfesi esnasında belli aralıklarla saraya malumat gönderiyordu.

Bu heyetlerin sonuncusunda Salâhuddin ibnü Mevlânâ Sirâcüddîn (k.s.) de bulunmuştur. Tataristan ve İdil bölgelerini dolaştıktan sonra Türkistan'ın diğer mahallerine ve son olarak ta Buhâra'ya gidiyor. Buhâra emîri ve diğer ileri gelenlerle görüşüyor.

Mevlânâ Sirâcüddîn heyetteki diğer arkadaşlarına buralarda daha fazla kalamayacaklarını, zîrâ ahâlî ve idâreciler arasında sâlih kimselerin azaldığını ahlâksızlığın yaygınlaşarak arttığını, bu sebeple bölgeye büyük bir felâketin yaklaştığını haber verir.

Heyet Buhâra'dan ayrıldıktan bir müddet sonra, emirlik yıkılır ve Buhâra tamâmen Bolşevik idaresi altına girer... (A.Yalçınkaya, Türkistan)

2004-03-31 Fazilet Takvimi


Konular